Aprol fort 550 mg nedir ne için kullanılır

  • regl donemlerinin vazgecilmez ilaci.

  • 10 tabletliklerinin fiyatının üç buçuk milyon civarı olduğu ağrı kesici. regl ağrılarının pembe renkli kurtarıcısı.

  • herhangi bir ağrıyı anında kesip mide bulantısına çeviren ilaç.

  • dayanılmaz diş ağrısını, daha ağzıma atmamla geçiren mucizevi ilaç.
    plasebo olduğuna yönelik ciddi kaygılarım var.

    20 tabletlik kutunun fiyatı 24 nisan 2008 itibariyle 6.75 lira.

  • kızgın kumlardan serin sulara atlatır regl dönemlerinde. majezik gibi ağrıyı bölüp mideye taşımaz, apranax gibi kanı sulandırıp 4 gün yerine 8 gün regle sebep olmaz, buscopan gibi kanınızı kurutmaz. ayrıca aldığım bir maile göre çiğnenince ölüme sebebiyet veren ilaçmış efendim (bkz: hoax) siz yine de çiğnemeyin*

  • migren mağdurlarının tek kelimeyle " kurtarıcısı " olan ilaçtır

  • oranız buranız sizliyorsa da kurtarıcı ilactir. tek gecerim!

  • rabelis mide koruyucu hap ile birlikte alınması gerekiyormuş. doktorum öyle dedi.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

1.APROL FORT nedir ve niçin kullanılır?

-APROL FORT, pembe, çift kenarlı, bikonveks, oblong, bir yüzü çentikli diğer yüzünde "APROL FORT" yazısı olan film kaplı tabletlerden oluşan 10 ve 20 tabletlik blister ambalajlarda sunulur.
-APROL FORT, ağrı ve iltihaba etkili (NSAİ) ilaçlar grubundan ağrı kesici etkilere sahip bir ilaçtır.

APROL FORT;
- Travma veya diğer durumlara bağlı olarak ortaya çıkan eklem kıkırdağının harabiyeti, ağrı ve fonksiyon kaybıyla karakterize eklem iltihabı,
- El ve ayak eklemlerinde gelişen ağrılı eklem iltihabı,
- Özellikle omurgada gelişen romatoid artrit benzeri bir hastalık olan ankilozan spondilit,
- Proteinin parçalanmasındaki bir soruna bağlı olarak bağ dokusu ve eklem kıkırdağında gözlenen şiddetli ağrı (akut gut) gibi romatizmal hastalıkların tedavisinde iltihap giderici ve ağrı kesici olarak,
- Akut kas iskelet (kemik) sistemi ağrılarında
- Kadınlarda adet sancılarına bağlı ağrılarda ağrıyı kesmek amacıyla,
- Ortopedik ve cerrahi ameliyatlarda ağrı kesici olarak kullanılır.

1/16

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

APROL

FORT tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Naproksen sodyum

550.0 mg

Yardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film tablet.

Pembe, çift kenarlı, bikonveks, oblong, bir yüzü çentikli, diğer yüzünde “APROL FORT” yazısı

olan film kaplı tablet.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut

artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Ağrı, primer dismenore, akut kas iskelet sistemi ağrıları tedavisinde: Önerilen başlangıç dozu

550 mg olup daha sonra 12 saatte bir 550 mg veya 6-8 saatte bir 275 mg ile devam edilir.

Başlangıç günlük dozu 1375 mg’ı ve daha sonra ise 1100 mg’ı aşmamalıdır.

Akut Gut’ta: Önerilen başlangıç dozu 825 mg olup daha sonra 8 saatlik aralarla 275 mg şeklinde

devam edilir.

Uzun dönemli tedavi sırasında, doz hastadan alınan klinik yanıta göre artırılıp azaltılacak şekilde

ayarlanabilir.

Gerektiğinde daha yüksek seviyede antiinflamatuvar/analjezik aktivite sağlamak için düşük

dozları iyi tolere eden hastalarda 6 aya kadar günlük doz l500 mg’a kadar arttırılabilir. Bu gibi

yüksek dozlarda, hekim artmış klinik yararların potansiyel olarak artmış riskten daha fazla

olduğunu gözlemelidir.

2/16

Uygulama şekli:

Ağız yolundan yeterli miktarda su ile yutulmalıdır.

Yemeklerden sonra alınmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek fonksiyon testleri bozulduğu takdirde kullanılmamalıdır.

Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Karaciğer fonksiyon testlerinden bir veya daha çoğunun nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile

yükseldiği bildirilmiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Emniyet ve etkinlik araştırmaları tamamlanmadığından APROL FORT 16 yaşından küçük

çocuklarda

kullanılmamalıdır.

Ancak

sadece

juvenil

romatoid

artritte

yaşından

büyük

çocuklarda 10 mg/kg/gün dozda 12 saat ara ile kullanılmalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda ilacın eliminasyonu azalabileceğinden, dozda dikkatli olunmalı, etkili en düşük doz

kullanılmalıdır.

NSAİİ tedavisi sırasında gastrointestinal kanama riski açısından hastalar yakından izlenmelidir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Naproksen sodyuma aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda APROL FORT kontrendikedir.

Aspirin veya diğer NSAİİ’lerin alımı sonucunda astım, ürtiker veya alerjik tipte reaksiyon

görülen hastalara kullanılmamalıdır. Bu tür hastalarda, NSAİİ’ye bağlı şiddetli, nadiren ölümcül

olan, anafilaksi benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve

önlemleri).

APROL FORT, koroner arter by-pass greft (KABG) cerrahisinde, peri-operatif ağrı tedavisinde

kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

APROL FORT, daha önceki NSAİ ilaç tedavisi ile ilişkili olarak geçirilmiş veya halen aktif

gastrointestinal kanama veya perforasyonu olan hastalarda, aktif veya geçirilmiş tekrarlayan

peptik ülser/hemorajisi olan hastalarda (iki veya daha fazla kez, ayrı ayrı kanıtlanmış ülser veya

kanama) kontrendikedir.

Şiddetli renal, hepatik yetmezlik ya da şiddetli kalp yetmezliği olanlarda kullanılmamalıdır.

Gebeliğin son trimesterinde kontrendikedir.

3/16

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kardiyovasküler (KV) risk

-NSAİİ’ler ölümcül olabilecek KV trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde

artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. KV hastalığı olan veya KV

hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.

APROL FORT koroner arter by-pass cerrahisi öncesi ağrı tedavisinde kontrendikedir.

Gastrointestinal (GI) riskler

NSAİİ’ler kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi

GI advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir

semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler.

Yaşlı hastalar ciddi GI etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.

Uyarılar

Alzheimer hastalığı riski olanlarda dikkatli kullanılması gerekmektedir.

Kardiyovasküler etkiler

Kardiyovasküler Trombotik Olaylar

Çeşitli COX-2 selektif ve non-selektif NSAİİ’lerin üç yıl kadar süren klinik çalışmaları, ölümcül

olabilen ciddi kardiyovasküler (KV) trombotik olay, miyokard infarktüsü ve inme riskinin

arttığını göstermiştir. COX-2 selektif veya non-selektif tüm NSAİİ’ler benzer risklere sahip

olabilir. KV hastalığı veya KV risk faktörleri olduğu bilinen hastalar, daha fazla risk altındadır.

NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel KV riskinin en aza indirilmesi için, en düşük etkili

doz olası en kısa süreyle kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar daha önceden KV semptomlar

olmasa dahi bu tür semptomlara karşı hazırlıklı olmalıdır. Hastalar ciddi KV belirti ve/veya

bulgular ve bunlar ortaya çıktığı takdirde yapılacaklar hakkında bilgilendirilmelidirler.

Birlikte aspirin kullanımının, NSAİİ kullanımı ile ilişkili ciddi KV trombotik olay riskindeki

artışı azalttığına dair tutarlı kanıtlar yoktur. Aspirin ve NSAİİ’lerin birlikte kullanımı ciddi

gastrointestinal (Gİ) olayların gelişme riskini artırmaktadır (bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım

uyarıları ve önlemleri).

COX-2 selektif NSAİİ’nin KABG cerrahisinden sonra ilk 10-14 gündeki ağrı tedavisine ait iki

geniş, kontrollü klinik çalışmada miyokard infarktüsü ve inme insidansının arttığı bulunmuştur

(bkz. bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).

Hipertansiyon

APROL

FORT’un

dahil

olduğu

NSAİİ’ler

yeni

hipertansiyon

gelişimine

veya

olan

hipertansiyonun kötüleşmesine neden olurlar ve bu rahatsızlıkların her biri KV olay riskinin

artmasına katkıda bulunabilmektedir. NSAİİ kullanırken, tiyazid veya loop diüretikleri kullanan

4/16

hastalarda, bu terapötiklere karşı verilen yanıt bozulabilir. APROL FORT’un dahil olduğu

NSAİİ’ler hipertansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisine başlanırken

ve tedavi süresince, kan basıncı (KB) yakından izlenmelidir.

Konjestif Kalp Yetmezliği ve Ödem

NSAİİ’leri alan bazı hastalarda, sıvı tutulması ve ödem gözlenmiştir. APROL FORT, sıvı

tutulması veya kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Kalp yetmezliği, kalp fonksiyon bozukluğu, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve hipertansiyon da

dahil olmak üzere sodyum kısıtlamasının söz konusu olduğu hastalarda kullanılırken dikkatli

olunmalıdır. 10 günden sonraki kullanımlarda bu risklerde artış olmaktadır.

Gastrointestinal Etkiler - Ülserasyon, Kanama ve Perforasyon Riski:

APROL FORT’un dahil olduğu NSAİİ’ler, ölümcül olabilen inflamasyon, kanama, ülserasyon,

mide, ince ve kalın barsak perforasyonu gibi ciddi gastrointestinal (Gİ) advers olaylara neden

olabilirler. Bu ciddi advers olaylar NSAİİ’ler ile tedavi edilen hastalarda herhangi bir uyarıcı

semptom olmadan veya uyarıcı semptomla birlikte, herhangi bir zamanda gelişebilirler. NSAİİ

tedavisi

sırasında

üst

kanalda

ciddi

advers

olay

gelişen

beş

hastadan

yalnızca

biri

semptomatiktir. NSAİİ’lerin neden olduğu üst Gİ kanal ülserleri, yoğun kanama ve perforasyon

3 ila 6 ay tedavi uygulanan hastaların yaklaşık % 1’inde ve 1 yıl tedavi olan hastalarda yaklaşık

% 2-4’ünde ortaya çıkmaktadır. Bu eğilim uzun süreli kullanımda devam etmektedir ve tedavinin

herhangi bir anında ciddi Gİ olay gelişme olasılığını artırmaktadır. Ancak kısa süreli tedavi bile

risksiz değildir.

NSAİİ’ler, önceden ülser veya gastrointestinal kanama hikayesi olan hastalarda çok dikkatli

reçetelenmelidir. Önceden peptik ülser ve/veya gastrointestinal kanama öyküsü olan ve NSAİİ

kullanan hastalarda, Gİ kanama riski bu risk faktörleri olmayan hastalara göre 10 kat artmıştır.

NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, Gİ kanama riskini artıran diğer faktörler, beraberinde oral

kortikosteroid veya anti-koagülan kullanılması, uzun süreli NSAİİ kullanımı, sigara içilmesi,

alkol kullanımı, ileri yaş ve genel durum bozukluğudur. Ölümcül Gİ olaylara ait spontan

bildirimlerinin çoğu, yaşlı veya genel sağlık durumu kötü hastalara aittir, dolayısıyla bu hasta

gruplarının tedavisinde dikkatli olunmalıdır.

NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel Gİ olay riskinin en aza indirilmesi için en düşük

etkili doz, olası en kısa sürede kullanılmalıdır. Doktorlar ve hastalar NSAİİ kullanımı sırasında

gelişebilecek Gİ kanama ve ülserasyon belirti ve semptomlarına karşı hazırlıklı olmalıdırlar ve

eğer

ciddi

advers

olaydan

şüphelenirler

ise,

derhal

değerlendirmeye

tedaviye

başlanmalıdır.

Bu yaklaşım ciddi Gİ advers olayın ortadan kalkmasına kadar NSAİİ’lerin

kesilmesi

olmalıdır.

Yüksek

riskli

hastalar

için

NSAİİ

içermeyen

alternatif

tedaviler

düşünülmelidir.

Renal Etkiler

NSAİİ’lerin uzun süre kullanımı renal papiller nekroza ve diğer böbrek hasarlarına neden olur.

Böbrek

perfüzyonunun

sağlanmasında

prostaglandinlerin

kompansatuvar

etkinliği

olan

hastalarda

renal

toksisite

gözlenmiştir.

hastalarda

non-steroid

anti-inflamatuvar

ilaç

5/16

kullanımı, doza bağımlı olarak prostaglandinlerin yapımında azalmaya ve ikincil olarak böbrek

kan akımını azaltarak böbrek dekompansasyonunun açıkça hızlanmasına neden olabilir. Böbrek

fonksiyon

bozukluğu,

kalp

yetmezliği,

karaciğer

yetmezliği

olanlarda,

diüretik

inhibitörleri alanlarda ve yaşlı hastalarda bu reaksiyonun riski daha fazladır. NSAİİ tedavinin

kesilmesiyle, genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülür.

İlerlemiş Böbrek Hastalığı

APROL FORT’un ilerlemiş böbrek hastalığı olanlarda kullanımına dair herhangi bir kontrollü

klinik çalışma verisi yoktur. Bu nedenle APROL FORT, ilerlemiş böbrek hastalığı olanlarda

önerilmemektedir.

Eğer

APROL

FORT

mutlaka

kullanılacaksa,

hastaların

böbrek

fonksiyonlarının yakın takibi uygundur.

Anafilaktoid Reaksiyonlar

Diğer NSAİİ’lerle olduğu gibi, APROL FORT’a karşı daha önceden maruz kaldığı bilinmeyen

hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar oluşabilir. APROL FORT, aspirin triyadı olan hastalara

verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak nazal polipi olan veya olmayan, rinit geçiren

astım hastalarında veya aspirin veya diğer NSAİİ alımı sonrasında potansiyel olarak ölümcül,

ciddi

bronkospazm

sergileyen

hastalarda

gelişir

(bkz.

KONTRENDİKASYONLAR

ÖNLEMLER – önceden mevcut astım). Anafilaktoid reaksiyon gelişen vakalarda acil müdahale

düşünülmelidir.

Oküler etkiler

Çalışmalarda, naproksen uygulamasına dayandırılabilecek oküler değişiklikler gösterilmemiştir.

Nadir

olgularda,

papillit,

retrobulbar

optik

nörit

papilödem

gibi

istenmeyen

oküler

bozukluklar, naproksen dahil olmak üzere NSAİ ilaç kullananlar tarafından bildirilmiştir, ancak

nedensel

etki

ilişkisi

saptanmamıştır;

dolayısıyla

naproksen

tedavisi

sırasında

görme

bozukluğu gelişen hastalara oftalmolojik muayene yapılmalıdır.

Deri Reaksiyonları

APROL FORT da dahil olmak üzere, NSAIİ’ler ölümcül olabilen eksfolyatif dermatit, Stevens-

Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroz (TEN) gibi ciddi advers cilt olaylarına

neden olabilir. Bu ciddi olaylar, uyarı olmadan oluşabilir. Hastalar ciddi deri rahatsızlığı belirti

ve bulgularına karşı uyarılmalıdırlar ve deri döküntüsü veya diğer aşırı duyarlık belirtilerinden

birisi oluştuğunda ilaç kullanımı kesilmelidir.

Hamilelik

Hamileliğin son döneminde diğer NSAİİ’ler gibi APROL FORT da ductus arteriosus’un erken

kapanmasına neden olabileceği için, kullanımından kaçınılmalıdır.

Önlemler

Genel

APROL

FORT,

kortikosteroidlerin

yerine

veya

kortikosteroid

yetersizliğinin

tedavisi

için

kullanılmaz. Kortikosteroidlerin aniden kesilmesi, hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzun

6/16

süre

kortikosteroid

tedavisi

almakta

olan

hastalarda

kortikosteroid

tedavisi

sonlandırılmak

istenirse tedavi yavaşça azaltılmalıdır.

APROL

FORT’un

ateş

inflamasyonun

azaltılmasına

yönelik

farmakolojik

aktivitesi,

enfeksiyöz

olmayan,

ağrılı

olduğu

öngörülen

komplikasyonların

belirlenmesine

tanısal

bulguların kullanılabilirliğini azaltabilir.

Hepatik Etkiler

APROL

FORT

dahil

olmak

üzere,

NSAİİ’leri

alan

hastaların

kadarında,

karaciğer

testlerinin bir veya birden fazlasında sınırda artışlar olabilir. Bu laboratuvar anormallikleri tedavi

müddetince ilerleyebilir, değişmeyebilir veya geçici olabilir. NSAİİ’lere ait klinik çalışmalarda,

hastaların yaklaşık % 1’inde ALT ve AST’de belirgin yükselmeler (normal değerin üst sınırının

üç veya daha fazla katı) bildirilmiştir. Ayrıca nadiren sarılık ve ölümcül fulminan hepatit,

karaciğer

nekrozu

karaciğer

yetmezliğini

içeren

(bazıları

fatal

sonuçlanan)

nadir

ciddi

karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir.

APROL FORT ile tedavi sırasında, bir hastada karaciğer disfonksiyonu geliştiğine dair belirti

ve/veya bulgular ortaya çıktığında veya anormal karaciğer testleri olanlarda, daha ciddi karaciğer

reaksiyonlarının gelişimine ait kanıtlar incelenmelidir. Karaciğer hastalığı ile ilişkili klinik belirti

veya bulgular ya da sistemik belirtiler (ör; eozinofili, deri döküntüsü, vs.) ortaya çıkar ise,

APROL FORT tedavisi kesilmelidir.

Hematolojik Etkiler

APROL FORT dahil olmak üzere, NSAİİ alan hastalarda bazen anemi gözlenebilir. Bunun

nedeni sıvı retansiyonu, gizli veya aşikar Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olarak

tanımlanmamış etkilerdir. APROL FORT dahil olmak üzere, uzun süreli NSAİİ alan hastalarda,

herhangi bir anemi belirti veya bulgusu gözlenirse hemoglobin ve hematokrit değerleri kontrol

edilmelidir.

NSAİİ’ler trombosit agregasyonunu inhibe eder ve bazı hastalarda kanama zamanının uzadığı

gösterilmiştir. Aspirinden farklı olarak, trombosit fonksiyonları üzerindeki etkileri kantitatif

olarak daha az, kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Pıhtılaşma bozuklukları olan veya anti-

koagülan

alan

hastalarda

olduğu

gibi,

trombosit

fonksiyonundaki

değişikliklerden

olumsuz

şekilde etkilenen ve APROL FORT alan hastalar, dikkatlice takip edilmelidir.

Önceden mevcut astım

Astımı olan hastalarda, aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda

aspirin kullanımı, ölümcül olabilen ciddi bronkospazm ile ilişkilendirilmiştir. Bu tür aspirine

duyarlı hastalarda, aspirin ve diğer non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlar arasında, bronkospazm

dahil, çapraz reaksiyon bildirilmiş olduğundan, bu hastalarda APROL FORT uygulanmamalı ve

önceden beri astımı bulunan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

Laboratuvar testleri

Herhangi

uyarı

semptomu

olmadan

ciddi

kanal

ülserasyonu

kanaması

oluşabileceğinden, hekimler Gİ kanama semptom ve bulgularını yakından izlemelidir. NSAİ

7/16

ilaçlarla uzun süreli tedavide olan hastalarda tam kan sayımı ve kimyasal profil düzenli olarak

takip edilmelidir. Karaciğer veya böbrek hastalığı ile uyumlu klinik semptom ve bulgular

gelişirse, sistemik belirtiler oluşursa (eozinofili, döküntü vb.) veya anormal karaciğer testleri

devam eder veya kötüleşirse, naproksen sodyum tedavisi kesilmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

NSAİ ilaçlar ile ilişkili ciddi advers olayların tetiklenmesine ait kümülatif risk nedeniyle,

APROL FORT ve diğer NSAİ ilaçların birlikte uygulanması önerilmemektedir.

Antiasid

veya

kolestiramin

birlikte

uygulanması

naproksen

sodyumun

emilimini

geciktirebilir, ancak emilim miktarını etkilemez.

Naproksen sodyum plazma albuminine yüksek oranda bağlanmaktadır; dolayısıyla kumarin tipi

antikoagülanlar,

sülfonilüreler,

hidantoinler,

diğer

NSAİ

ilaçlar

aspirin

gibi

albumine

bağlanan diğer ilaçlar ile teorik olarak etkileşme potansiyeli vardır. APROL FORT ile birlikte bir

hidantoin,

sülfonamid

veya

sülfonilüre

alan

hastalar,

gerektiğinde

ayarlaması

için

gözlenmelidir.

Klinik çalışmalarda naproksen sodyum ve kumarin tipi antikoagülanlar arasında anlamlı bir

etkileşimin gözlenmemesine rağmen, NSAİ ilaçlar varfarin gibi antikoagülanların etkilerini

güçlendirebilmektedir. Naproksen sodyum trombosit agregasyonunu azaltmaktadır ve kanama

zamanını uzatmaktadır. Kanama zamanı belirlenirken, bu etki unutulmamalıdır.

Probenesid

Probenesid

birlikte

verilirken

dikkatli

olunmalıdır,

zira

naproksen

sodyumun

plazma

konsantrasyonlarını artırmaktadır ve bu kombinasyon ile naproksenin yarı ömründe bir artış

bildirilmiştir.

Siklosporin

Tüm

NSAİİ’lerde

olduğu

gibi,

siklosporinle

birlikte

kullanıldığında,

artmış

nefrotoksisite

riskinden dolayı dikkatli olunması gerekir.

Mifepriston

NSAİİ’ler mifepristonun etkisini azaltabileceğinden, mifepriston uygulamasından sonra 8-12 gün

boyunca NSAİİ’ler kullanılmamalıdır.

Beta-blokörler

APROL FORT, beta-blokörlerin anti-hipertansif etkilerini azaltabilir.

Kardiyak glikozitler

NSAİİ’ler kardiyak glikozitlerle birlikte uygulandığında, kardiyak yetmezliği şiddetlendirebilir,

glomerüler filtrasyon hızını azaltabilir ve plazma kardiyak glikozit seviyelerini artırabilir.

Takrolimus

8/16

NSAİİ’ler takrolimus ile birlikte verildiğinde, muhtemel nefrotoksisite riski mevcuttur.

Zidavudin

NSAİİ’ler zidavudin ile birlikte verildiğinde, hematolojik toksisite riski artabilir. Zidavudin ve

ibuprofenle eş zamanlı tedavi gören HIV (+) hemofili hastalarında, hemartroz ve hematom

riskinin arttığına dair bulgular mevcuttur.

SSRI’lar

Selektif

serotonin

geri

alım

inhibitörleri

(SSRI’lar)

NSAİİ’ler

kombine

edildiklerinde,

gastrointestinal kanama riski artmaktadır.

Steroidler

Diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi kortikosteroidlerle birlikte uygulandığında, artmış gastrointestinal

ülserasyon ya da kanama riskinden dolayı dikkatli olunmalıdır.

Tedavi

sırasında

steroid

dozajı

azaltılacak

veya

kesilecek

ise,

steroid

dozajı

yavaşça

azaltılmalıdır ve hastalar, adrenal yetmezlik ve artrit semptomlarında alevlenme gibi advers

etkilerin görülmesi açısından yakından gözlenmelidir.

Kinolonlar

Hayvan

çalışmalarından

elde

edilen

veriler,

NSAİİ’lerin

kinolon

antibiyotikleri

ilişkili

konvülsiyon

riskini

artırabileceğini

göstermiştir.

Kinolon

kullanan

hastalar

konvülsiyon

gelişmesi ile ilgili artmış risk altında olabilir.

ADE-İnhibitörleri

NSAİİ’lerinin

inhibitörlerinin

antihipertansif

etkinliğini

azaltabildikleri

bildirilmiştir.

NSAİİ ile birlikte ADE-inhibitörleri alan hastalarda bu etkileşime dikkat edilmelidir.

Aspirin

Naproksen sodyum, aspirin ile beraber uygulandığında, proteine bağlanması azalır, ancak serbest

naproksen sodyumun klerensi değişmez. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir; ancak,

diğer NSAİİ’ler gibi aspirin ile naproksen sodyum’un birlikte kullanımı, advers olay potansiyeli

artışı nedeniyle tavsiye edilmemektedir.

Furosemid

Pazarlama sonrası çalışmalarda olduğu gibi, klinik çalışmalarda naproksen sodyum’un bazı

hastalarda furosemid ve tiyazidlerin natriüretik etkisini azaltabildiği gösterilmiştir. Bu yanıt,

böbrek

prostaglandin

sentezinin

inhibisyonu

ilişkilendirilmiştir.

NSAİİ’ler

beraber

tedavide, diüretik etkinin sağlanmasının yanında, hastalar böbrek yetmezliği bulgularına karşı

yakından takip edilmelidirler (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Lityum

NSAİİ’ler plazma lityum seviyesinde yükselme ve böbrek lityum klerensinde azalmaya neden

olmuştur. Ortalama lityum konsantrasyonu % 15 artmıştır ve renal klerens yaklaşık % 20

azalmıştır.

etkiler

NSAİİ’lerin

böbrek

prostaglandin

sentezinin

inhibisyonu

9/16

ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle NSAİİ’ler ve lityum beraber kullanıldığında, hastalar lityum

toksisitesi belirtileri yönünden dikkatlice takip edilmelidir.

Metotreksat

Tavşan böbrek kesitlerinde NSAİİ’lerin metotreksatın birikimini yarışmalı olarak inhibe ettiği

bildirilmiştir. Bu nedenle metotreksatın toksisitesini arttırabilirler. NSAİİ’ler metotreksat ile

beraber kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.

Varfarin

Varfarin ve NSAİİ’lerin Gİ kanama üzerindeki etkileri sinerjistiktir. Bundan dolayı bu ilaçları

beraber kullananların, ayrı ayrı kullananlara göre ciddi GI kanama riski daha fazladır.

Adrenal fonksiyon testleri yapılmadan 48 saat önce, geçici olarak APROL FORT tedavisinin

kesilmesi önerilmektedir, çünkü naproksen sodyum 17-ketojenik steroidlere ait bazı testleri

hatalı olarak etkileyebilmektedir. Benzer şekilde, APROL FORT tedavisi idrarda 5-hidroksi

indolasetik asit (5HIAA) tayinini etkileyebilmektedir.

APROL

FORT

tabletin

besinler

birlikte

uygulanması,

naproksen

sodyumun

emilimini

geciktirebilir, ancak emilim miktarını etkilemez.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Pediyatrik Popülasyon:

Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

Geriyatrik Popülasyon:

Herhangi bir NSAİİ gibi, yaşlı hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır (65 yaş ve üzeri).

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi 1. ve 2. trimesterde C, 3. trimesterde D’dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hamile kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

Naproksen sodyum için gebeliğin 1. ve 2 trimesterinde, gebe kadınlarda kullanımına ilişkin

yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar

üzerinde

yapılan

araştırmalar

üreme

toksisitesinin

bulunduğunu

göstermiştir.

İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Naproksen sodyum için gebeliğin 3. trimesterinde gebelik ve/veya fetüs/yeni doğan üzerinde

zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.

10/16

APROL FORT gerekli olmadıkça (doktor kesin olarak gerekli görmedikçe) gebelik döneminde

kullanılmamalıdır.

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Bu tip diğer ilaçlar ile olduğu gibi, naproksen hayvanlarda doğumda bir gecikme oluşturmaktadır

ve ayrıca insan fetüsü kardiyovasküler sistemini etkilemektedir (ductus arteriosus kapanması).

Dolayısıyla, APROL FORT kesin olarak gerekli değil ise, gebelik sırasında kullanılmamalıdır.

APROL FORT doğum sırasında önerilmemektedir, çünkü prostaglandin sentezi inhibisyonu

etkileri

yoluyla,

fetüs

dolaşımını

istenmeyen

şekilde

etkileyebilirler

uterus

kasılmalarını inhibe edebilirler, böylece uterusta kanama riskini artırırlar.

Laktasyon dönemi

Naproksen anyonu, emziren annelerin sütünde, plazmada bulunan konsantrasyonun yaklaşık % 1

konsantrasyonunda bulunmuştur. Prostaglandinleri inhibe eden ilaçların yeni doğanlar üzerindeki

olası istenmeyen etkileri nedeniyle, emziren annelerde kullanılması önerilmemektedir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen herhangi bir ilaç ile olduğu gibi,

APROL

FORT

kullanımı

fertiliteyi

bozabilir

hamile

kalmayı

planlayan

kadınlarda

kullanılmamalıdır. Gebe kalma güçlüğü olan veya kısırlık incelemeleri yapılan kadınlarda,

APROL FORT’un kesilmesi düşünülmelidir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

APROL FORT kullanımı ile birlikte bazı hastalarda sersemlik, baş dönmesi, vertigo, insomnia

ya da depresyon olabilir. Hastalarda bu ve benzeri istenmeyen etkiler görülür ise, dikkat

gerektiren aktiviteleri yaparken dikkatli olmalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler

Naproksen

sodyum

gözlenen

etkiler,

vücut

sistemlerinde

aşağıdaki

gibi

sınıflandırılmıştır, çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila

<1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden

hareketle tahmin edilemiyor)

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygın olmayan:

Aseptik menenjit

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın:

Hemolitik anemi

11/16

Yaygın olmayan:

Aplastik anemi, lökopeni, trombositopeni agranülositoz, eozinofili

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan:

Anafilaktoid reaksiyonlar

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın olmayan:

Hiperkalemi

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan:

Depresyon, uyku bozukluğu, uykusuzluk, konfüzyon, halüsinasyon

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın:

Baş dönmesi, rehavet hali, baş ağrısı, ışığa hassasiyet, retrobulbar optik nevrit, konsantrasyon

bozukluğu

Yaygın olmayan:

Konvülsiyonlar, zihinsel disfonksiyon

Göz hastalıkları

Yaygın:

Görmede bulanıklık, korneal bulanıklık

Yaygın olmayan:

Papillit, papilla ödemi

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın olmayan:

Duyma bozukluğu, duymada zorluk, kulak çınlaması, vertigo

Kardiyak hastalıklar

Yaygın:

Palpitasyon, ödem, konjestif kalp yetmezliği, sodyum retansiyonu

Vasküler hastalıklar

Yaygın olmayan:

Hipertansiyon, vaskülit

Çok seyrek:

Miyokard infarktüsü, inme

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın:

Dispne

12/16

Yaygın olmayan:

Pulmoner ödem, astım, eozinofilik pnömoni

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın:

Peptik ülser, perforasyon, ileri yaştaki hastalarda fatal olma ihtimali bulunan kanama, mide

yanması, mide bulantısı, özofajit, kusma, diyare, midede şişkinlik, konstipasyon, dispepsi, karın

ağrısı

Yaygın olmayan:

Nonpeptik gastrointestinal ülserasyon, melana, hematemez, stomatit, ülseratif stomatit, ülseratif

kolit ve Crohn hastalığında şiddetlenme, pankretit, gastrit

Hepato-bilier hastalıklar

Seyrek:

Fatal hepatit, sarılık, anormal karaciğer fonksiyonları

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın:

Kaşıntı, deri döküntüsü, ciltte lekelenme, purpura, deri raşları, ekimoz

Yaygın olmayan:

Terleme, saç dökülmesi ve toksik epidermal nekroliz, eritema multiforme, Stevens-Johnson

sendromuna bağlı bülloz reaksiyonlar, eritema nodozum, liken planus, püstüler reaksiyonlar,

foliküler ürtiker, fotoalerjik duyarlılık reaksiyonları, anjiyonörotik ödem

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

Yaygın olmayan:

Miyalji, kas zayıflığı

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygın:

Böbrek rahatsızlıkları

Yaygın olmayan:

Hematüri, intertisyal nefrit, nefrotik sendrom, böbrek yetmezliği, renal papiller nekroz

Gebelik, puerperiyum durumları ve perinatal hastalıklar

Yaygın olmayan:

Kadında kısırlık

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın:

Ödem, susuzluk hissi

Yaygın olmayan:

Pireksi (üşüme hissi ve ateşlenme), keyifsizlik, yorgunluk

Araştırmalar

13/16

Yaygın olmayan:

Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik, serum kreatinin düzeyinde artış

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma

sonrası

şüpheli

ilaç

advers

reaksiyonlarının

raporlanması

büyük

önem

taşımaktadır.

Raporlama

yapılması,

ilacın

yarar/risk

dengesinin

sürekli

olarak

izlenmesine

olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye

Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:

; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar

Baş ağrısı, konvülsiyon, koma, pirozis, bulantı, kusma, epigastrik ağrı, Gİ kanama, nadiren

diyare, dezoryantasyon, eksitasyon, uyuşukluk, sersemlik, kulak çınlaması, baygınlık. Önemli

zehirlenme vakalarında, akut böbrek yetmezliği ve karaciğer hasarı oluşması mümkündür.

Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç alımı sonrası solunum depresyonu ve koma görülebilir ancak

bu durum nadir olarak görülür.

Bir naproksen sodyum doz aşımı vakasında, hipotrombinemiye bağlı protrombin zamanında

geçici uzama K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörlerinin selektif inhibisyonuna bağlı olabilir.

Birkaç hastada nöbetler görülmüştür ancak bunların naproksen ile ilgili olup olmadığı net

değildir.

Naproksen

sodyumun

hangi

dozunun

hayatı

tehdit

edici

nitelikte

olduğu

bilinmemektedir.

Tedavi

Hastalar gerekirse semptomatik olarak tedavi edilmelidir. Toksik olabilecek miktarda dozlar

alındıktan sonraki 1 saat içinde aktif kömür düşünülmelidir. Alternatif olarak yetişkinlerde hayatı

tehdit edici miktarda aşırı dozlar alındıktan sonraki 1 saat içinde gastrik lavaj göz önünde

bulundurulmalıdır.

İyi idrar çıkışı garanti edilmelidir.

Böbrek ve karaciğer fonksiyonları yakından takip edilmelidir.

Toksik

olabilecek

miktarda

dozlar

alındıktan

sonra,

hastalar

dört

saat

boyunca

gözlemlenmelidir.

Sık sık olan ya da uzun süreli konvülsiyonlar intravenöz diazepam ile tedavi edilmelidir.

Diğer önlemler hastanın klinik durumuna göre alınmalıdır.

14/16

Naproksen sodyum proteinlere yüksek oranda bağlandığından, hemodiyaliz plazma naproksen

sodyum konsantrasyonlarını düşürmez. Ancak naproksen almış olan ve renal yetmezliği bulunan

bir hastada hemodiyaliz yine de uygun olabilir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup:

Antiinflamatuvarlar ve Antiromatik Ürünler

ATC kodu:

M01AE02

Naproksen

sodyum

antiinflamatuvar

analjezik

aktiviteye

sahip

nonsteroidal

antiinflamatuvardır.

Diğer

nonsteroidal

analjezik

antiinflamatuvar

ilaçlar

gibi,

naproksen

prostaglandinlerin oluşmasını katalize eden siklooksijenaz (COX-1 ve COX-2) enzimlerini,

dolayısıyla prostaglandin sentezini inhibe ederek etki gösterir.

Naproksen sodyum bir santral sinir sistemi depresanı değildir ve metabolizma enzimlerini aktive

etmez.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim:

Naproksen sodyum suda kolay erir ve oral olarak alındıktan sonra gastrointestinal kanaldan

süratli ve tam olarak emilir. Bu hızlı ve tam emilim sonucu ağrının giderilmesi alındıktan 20

dakika sonra belirgin bir şekilde başlar. Doruk plazma düzeyine 1-2 saatte ulaşır ve normalde 4-5

dozdan sonra bu doruk düzey sabit hale gelir.

Dağılım:

Ortalama plazma yarı ömrü yaklaşık 13 saattir ve tedavi dozlarında % 99’dan fazlası plazma

proteinlerine bağlanır.

Biyotransformasyon:

Naproksen karaciğerde yaygın biçimde 6-0 dezmetil naproksen’e metabolize olur.

Eliminasyon:

Verilen dozun yaklaşık % 95’i Naproksen, 6-0 dezmetil Naproksen veya konjugatları şeklinde

idrarla atılır. Atılım oranı, ilacın plazmadan kaybolma oranına aynen uymaktadır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaş ve cinsiyet:

Naproksen sodyum ile herhangi bir pediyatrik çalışma gerçekleştirilmediğinden çocuklarda

naproksen sodyumun güvenilirliği gösterilmemiştir. Ancak sadece juvenil romatoid artritte 5

yaşından büyük çocuklarda kullanılmalıdır.

Böbrek yetmezliği:

15/16

Naproksen sodyum farmakokinetiği böbrek yetmezliği hastalarda gösterilmemiştir. Naproksenin

metabolize

olup

metabolitlerinin

böbreklerle

atıldığı

bilgisine

dayanarak

naproksen

metabolitlerinin böbrek yetmezliği varlığında birikme potansiyeli söz konusudur. Ciddi böbrek

yetmezliği olan hastalarda naproksenin eliminasyonu azalır. Naproksen içeren ürünler orta-ciddi

böbrek yetmezliği olan hastalarda önerilmemektedir (kreatinin klerensi < 30 mL/dak).

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Karsinojenisite

Naproksen, ratlarda yemeklerle birlikte 8, 16 ve 24 mg/kg/gün’lük dozlarda 24 ay boyunca

verilmiştir. Karsinojenisite görülmemiştir.

Mutajenite

Salmonella typhimurium

Sachharomyces cerevisisae

ve fare lemfoma testlerinde mutajenite

gözlenmemiştir.

Fertilite

Naproksen,

erkek

ratlarda

mg/kg/gün,

dişi

ratlarda

mg/kg/gün

oral

dozlarında

uygulandığında fertiliteyi etkilememiştir.

Teratojenite

Naproksen,

tavşanlarda

organogenezis

döneminde

mg/kg/gün

oral

dozlarında

uygulandığında teratojenite görülmemiştir.

Perinatal/Postnatal Üreme

Naproksen, hamile ratlarda 3. trimester süresince 2, 10 ve 20 mg/kg/gün dozlarında oral

verildiğinde zor doğuma sebep olmuştur. Bunlar, bu sınıf bileşiklerin bilinen etkilerindendir ve

hamile ratlarda asetil salisik asit ve indometazin ile de gösterilmiştir.

Akut oral toksisite LD50: 248 mg/kg (ratlarda)

Oral LD50: 500 mg/kg (ratlarda)

Oral LD50: 1200 mg/kg (farelerde)

Oral LD50: 4000 mg/kg (hamster)

Oral LD50 > 1000 mg/kg (köpeklerde)

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Mikrokristalin selüloz

Mısır nişastası

Polivinilpirolidon

Magnezyum stearat

*Advantia Prime 371884BA09 (Sheff Coat CM Pink)

16/16

*Hidroksipropil metilselüloz, polietilen glikol, titanyum dioksit, eritrosin, kinolin sarısı, FD&C

Mavi 2/İndigo Karmin

6.2. Geçimsizlikler

Bildirilmemiştir.

6.3. Raf ömrü

48 ay.

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

30 °C’nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan korunarak saklanmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Kutuda, 10 ve 20 tabletlik blister ambalajlarda kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atık Kontrolü Yönetmeliği” ve

“Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

BİLİM İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş.

Kaptanpaşa Mah. Zincirlikuyu Cad. No:184

34440 Beyoğlu-İSTANBUL

Tel: +90 (212) 365 15 00

Faks: +90 (212) 276 29 19

8. RUHSAT NUMARASI

152/59

9. RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 13.04.1990

Ruhsat yenileme tarihi: 28.03.2007

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ

Aprol Fort 550 mg ağrı kesici mi?

550 mg naproxen sodium. regl donemlerinin vazgecilmez ilaci. 10 tabletliklerinin fiyatının üç buçuk milyon civarı olduğu ağrı kesici.

Aprol Fort hangi ağrılarda kullanılır?

fonksiyon kaybıyla karakterize eklem iltihabı, • El ve ayak eklemlerinde gelişen ağrılı eklem iltihabı, • Özellikle omurgada gelişen romatoid artrit benzeri bir hastalık olan ankilozan spondilit, • Proteinin parçalanmasındaki bir soruna bağlı olarak bağ dokusu ve eklem kıkırdağında gözlenen şiddetli ağrı (akut gut) ...

Aprol hap nedir ne işe yarar?

APROL, pembe, çift kenarlı, bikonveks, yuvarlak, bir yüzü çentikli diğer yüzünde “APROL” yazısı olan film kaplı tabletlerden oluşan 10 ve 20 tabletlik blister ambalajlarda sunulur. • APROL, ağrı ve iltihaba etkili (NSAİ) ilaçlar grubundan ağrı kesici etkilere sahip bir ilaçtır.

Apranax fort 550 mg ne işe yarar?

APRANAX FORT, mavi film kaplı oval tabletlerden oluşan 10 ve 20 tabletlik blister ambalajlarda sunulur. Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.