Hz ibrahim aleyhisselam tevhid inancına nasıl ulaşmıştır

Hz ibrahim aleyhisselam tevhid inancına nasıl ulaşmıştır

Hz. İbrahim Tevhid İnancına Nasıl Ulaşmıştır?, Sureler ve ayetler bölümümüzde bu kez Hz. İbrahim Tevhid İnancına Nasıl Ulaşmıştır? başlığı altında bilgiler vermeye çalıştık, Hz. İbrahim Tevhid İnancına Nasıl Ulaşmıştır? ile alakalı tüm detaylar yazımızda..

Hz İbrahim (a.s) Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dahil olmak üzere bütün İbrahimi dinlerin büyüğü, bu dinlerin peygamberlerinin atasıdır. Döneminde yaşayan insanlar genelde yaratıcı olarak kendi yapmış olduğu putlara ve heykellere tapardı. Lakin Hz İbrahim (a.s.) akıl ve mantık yolunu izleyerek gerçekte tapılacak yaratıcının insan yapımı olmadığını keşfetmiştir.

Hz. İbrahim Tevhid İnancına Nasıl Ulaşmıştır?

Hazreti İbrahim (a.s.) ’in Tevhid inancına ulaşması ilk kez babası ile başlar. Kendisine o zamanda bi hayli popüler olan ve hemen hemen bütün bireylerin tapmış olduğu putları verdiğinde bunun mantıksız olduğunu düşünür. Çünkü yeri, göğü, güneşi, ayı, yıldızları ve hatta insanları yaratacak kudreti olan Allah’ın insan yapımı olduğunu mantıklı bulmamıştır. 

Daha ardından mantık yolunu izleyerek önce Ay’ın kendisinin yaratıcısı olduğunu düşünür. Lakin gece vakti geldiğinde Ay’ın ortadan kaybolduğunu görerek bunun yaratıcı olmadığını anlar. Sonra Güneş’e dikkatini vererek Allah’ın o olduğunu düşünür. Gece vakti geldiğinde Güneşin de ortadan kaybolduğunu görünce onun da yaratıcı olmadığını anlar. En sonunda bakmış olduğu bütün gezegenlerin, yıldızların, bireylerin ve bilinip bilinmeyen bütün canlıların bir yaratıcısı olduğunu düşünür. Mantık yolunu izleyerek görmüş olduğu her şeyin Allah aracılığıyla yaratıldığı kanaatine varır.

Hz İbrahim (a.s.) ‘ın Tevhid yolunda izlemiş olduğu yöntem akıl ve mantığa dayanır. İnsanlar aracılığıyla yapılan ve kolay bir biçimde kırılabilen dönemin putlarının kendisini yaratan olmadığını kısa bir zaman zarfında keşfeder. Her şeyin yaratıcısının Allah olduğunu anladıktan sonra O’na daha büyük bir saygı, sevgi ve sorumluluk hisseder. Ateşe atılmak, evlatları ile imtihan edilmek ve daha bir çok zorluğa katlanan Hz İbrahim (a.s.) bunun bunun yanında bir çok peygamberin atasıdır.

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Hz İbrahim Allah'ın varlığını nasıl ulaşmıştır?

Hz. İbrahim (a.s) putperest bir kavmin içinde günlerce Rabbini aradı ve herşeyin sahibi olan, yaratılmışlara benzemeyen Allah (c.c.) olduğuna kanaat getirerek imân etti… Âzer (Hazret-i İbrahim'in babası), put yapıp satar ve onunla geçinirdi.

Hazreti ibrahim'in tebliğ ettiği tevhid inancı nedir?

İbrahim (a.s.)'ın ritüelleri, özellikle tevhidin ilk simgesi konumunda olan Kâbenin varlığı İslamiyet'te devam etmektedir. Ayrıca Hz. İbrahim(a.s)'ın Hac, Namaz gibi ibadetlerdeki ritüellerin varlığı bütün haşmetiyle İslam'da da devam etmektedir. İşte bu durum tevhid inancının canlılığını da beraberinde getirmiştir.

Hz İbrahim'in getirdiği tevhid inancına inananlara verilen isim nedir?

İbrahim'in "Hanif", Allah'ın birliğine, ortağı olmadığına inananların dininden olduğu kabul edilir.

Hz İbrahim'in tebliğ ettiği tevhid inancını koruyan ve Hz Muhammed'in peygamber olarak gönderilmesinden öncede Allah'ın varlığına ve birliğine inanan kimse kimdir?

İbrahim'in (a.s.) tebliğ ettiği tevhit inancını koruyan; Hz. Muhammed'in (s.a.v.) peygamber olarak gönderilmesinden önce Allah'ın (c.c.) varlığına ve birliğine inanan kimseye “Hanif” denir.